geri

Cumhurreisinin Huzurunda

 

   Cumhurreisi İnönü, Çankaya'da bizi kabul ettiler ve ilk sözleri arasında: "Ah! keşke Atatürk hayatta olsaydı, Hatay için kim bilir şimdi ne kadar sevinecekti!" dediler. Hatay'daki umumidurumu kendilerine arzettik. Yabancı devletlerden birkaçının Hatay'da olan biten işleri muhtelif vesilelerle yakından takip etmekte olduklarını söyledim. İnönü, Türkiye harici siyasetinin İngiltere ve Fransa ile bir ittifak akdetmek istikametinde ilerlemekte bulunduğunu, bunun için bizim de Hatay'da buna uygun şekilde hareket etmemiz icap ettiğini anlattılar ve hükümetle görüşmemizi tavsiye ettiler. Başvekil ve Hariciye Vekili 'ne vaziyeti olduğu gibi izah ettik. Hariciye Vekili, şimdilik ilhaktan bahsedilmemesini, hükümetin İngiltere ve Fransa ile büyük bir ittifak akti için müzakerede olduğunu, Hatay meselesinin bundan ayrı bir mevzu olarak ele alınacağını anlattı. Filvaki ilhak kelimesini kullanmamaya biz de dikkat ediyorduk; fakat Hatay'a avdetimde etrafımı alan gazetecilere beyanatta bulunurken "Türkiye'de başta Cumhurreisi oldukları halde bütün Türk milletinin Hatay hakkında gösterdikleri alaka o derece büyüktür ki, Türkiye ve Hatay bir tek kalp olarak çarpmaktadır" demem, gerek Hatay'da gerekse hariçte ilhak kararı arifesinde olduğumuz mahiyetinde tefsir edildi ve intizar (bekleme) devresi başladı.

devam