geri

Hatay Statüsü ve Anayasası

 

   Statü, hulasaten (özetle) şu esaslar dahilinde umumi hükümler ihtiva ediyordu: "Sancağın hudutları 1937'de tespit edilmiş olan kadastro sınırları olacaktı. Sancak dahili işlerinde tam istiklali haiz ayrı bir varlık teşkil edecekti. Harici işleri Suriye devleti tarafından idare edilecek, gümrük ve para işleri Suriye ile müşterek bir idareye tabi tutulacaktı. Statüye ve anayasaya riayeti temin maksadıyla Milletler Cemiyeti Konseyi 'ne bir murakabe tevcih edilecek (denetleme görevi verilecek) ve Milletler Cemiyeti bu vazife için Sancak'ta mukim (oturan) Fransız tabiiyetinde bir delege tayin edecekti."

   Anayasanın umumi hükümleri "27 Ocak 1937 tarihinden evvel iktisap edilmiş olan haklarla imtiyazları ve mevcut kanunlarla nizamnameleri, amme vazifelerine yapılmış olan tayinleri tanımakla beraber teşrii kuvvet için iki dereceli intihabı (seçimi) ve birinci derecede müntehiplerin (seçilmişlerin) kendilerini, Milletler Cemiyeti namına iş gören komisyon-i mahsus delegeleri huzurunda, cemaatlerden birine kaydettirmelerini" emrediyordu.

   İşte bu suretle Hatay'da Milletler Cemiyeti marifetiyle intihap yapılacaktı. İntihapta oy vermeleri için Türkiye'deki Hatay doğumlular birer birer veya kafile halinde Hatay'a sevk edilmeye başlandı. Fakat intihap heyeti henüz gelmemişti ve intihaba uzun bir zaman vardı. Tayfur Sökmen, Hatay'da arkadaşlarımız arasında istirkap (rekabet) hisleri yüzünden ihtilaf çıktığını söyledi ve bunun bertaraf edilmesi için behemehal orada bulunmamıza lüzum göstererek benim ve Rasim Yurtman'ın hemen Antakya'ya gitmemizi istedi. "Bizim için orada henüz iş görmek zamanı gelmedi. Vakti gelince elbette gideceğiz" dedikse de Ankara'dan vaki olan tebligat üzerine İstanbul'dan ayrıldık. İstanbul'da iken Dörtyol Erginlik Cemiyeti kanalıyla Antakya ve İskenderun'da Alevilerden 15.000 kişinin intihapta (seçim) Türk listesine rey vermelerinin temin edildiğini, keyfiyetin Ankara'ya bildirilmiş olduğunu Tayfur Sökmen'den işittik. Bu haberin ciddi bir mahiyet taşımadığını, bu yolda yapılan mesainin heder olacağını iddia ettik. Fakat bu işler Dahiliye Vekaleti kanalıyla ve Dörtyol Erginlik Cemiyeti vasıtasıyla cereyan etmekte olduğundan bizim sözlerimiz nazarı dikkate alınmıyordu. Yalnız Numan Menemencioğlu mütalaamıza iltihak etti (katıldı). Hatay 'dan alınan malümat Dörtyol'da Erginlik Cemiyeti namına Tayfur Sökmen tarafından Ankara'ya bildiriliyor, Ankara'dan gelen emir ve talimat da yine Tayfur Sökmen eliyle Dörtyol'dan Hatay'a gönderiliyordu.

   Antakya'daki Halk Partisi'nde bazı değişiklikler yapıldı. Bir heyet-i faale ihdas edildi (çalışma kurulu oluşturuldu). Bunun azalarını, Tayfur Sökmen Ankara'da Egemenlik Kurumu'na şu şahıslar (Abdurrahman Melek, Rasim Yurtman, Abdullah Mürsel, İnayet Mürsel, Vedii Karabay, Dr. Vedii Bilgin) olarak bildirmişti. Beni Heyet-i faale reisliğine seçmişlerdi.

   1938 yılbaşında Hatay'a giderken Ankara'ya uğradık. Bize tebligat yaptıran Emniyet Umum Müdürü Şükrü Sökmensüer ile görüştük. Hatay'a gitmemizin erken olduğunu söylemekle beraber oradaki işlerden parti faal heyeti sıfatıyla beni mesul tanıyacaklarını, bu heyetin müstakbel Hatay devletinin iskeleti addedildiğini, bir gün ani bir lüzum karşısında bu teşkilatın hemen hükümet dairelerini işgal ederek ele geçirmelerini proje olarak tasavvur eylediklerini anlattı. Bana vermek istedikleri vazifeyi kabulde tereddüt gösterdim. O gün akşamüstü beni tekrar dairesine çağıran Şükrü Sökmensüer, Hatay'da vaziyeti lehimize neticelendirmek için nasıl hareket edilmesini münasip göreceksem katiyen tereddüt etmeksizin öyle yapmamı, işin özünü bana tevdi ettiklerini (verdiklerini), icap ederse her türlü imkanı hazırlayacaklarını söyledi.

   Hariciye Vekili Dr. Rüştü Aras'ın da ziyaretine gittim. Hatay 'da her işi benden beklediklerini, Türkiye hariciyesini Fransız hariciyesi ile karşı karşıya getirecek ahval ve hadiselerden tevakki etmemizi (çekinmemizi), sulh yolu ile davanın halledilebileceğini, harbe meydan verecek sebeplerden çekinmemizi, Fransızlara politika ile hulül ederek onlara hadiselerin tabii seyirlerini kabul ettirmemizi tavsiye etti ve muvaffakiyetler diledi.

   Yılbaşı gecesini Toros Ekspresi'nde kutladık. Rasim Yurtman Adana'ya indi. Ben Dörtyol'a gittim. Dörtyol'da büsbütün başka bir hava ile çetecilik havası ile karşılaştım. Hatay'ın Altınözü mıntıkasından bir arkadaşımızın köy köy dolaşarak çete reisliği yapabilecek kimseleri Dörtyol'a davet ettiğini haber aldım. İki gün evvel Ankara'da görüştüklerimi, yapılan tavsiyeleri, halbuki burada esen havanın başka olduğunu Tayfur Sökmen'e ve arkadaşlara anlattım. İki şıktan hangisinin daha doğru olduğuna, parti çalışmalarına, anavatandan rey vermek için gönderilenlerin iaşe durumuna dair uzun boylu münakaşalarla geceyi geçirdik. Aramızda Emniyet Umum Müdürlüğü'nün oradaki hususi memuru da bulundu. Netice itibarıyla fikirlerimizde kısmen mutabakat (uygunluk) hasıl oldu. Ayrıca Tayfur Sökmen'in Antakya Başkonsolosu Firuz Kesim'le olan anlaşmazlıklarını dinledik. Ertesi sabah otomobille İskenderun'a giderken hudut karakolunda delege Garreaux ile karşılaştık. Benim ve Abdullah Mürsel'in isim ve pasaportlarımızı karakolda kaydederlerken Garreaux da bize dik dik bakıyordu.

devam