Kuvayı Milliye ile Temas ve İrtibat Tesisi
İttihatçılardan ve Türk Ocağı mensuplarından birkaç arkadaş Ahmet Türkmen'in riyasetinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurdular. Ahmet Türkmen'in Anadolu'da Kuvayı Milliye ile muhabere etmesine karar verildi. Reyhanlı'da da buna benzer bir heyet teşekkül etti. Antep ve Adana havalisi
işgal altında oldugundan yalnız Maraş ile muhabere ve temas temin edilebilmişti.Maraş'tan Yüzbaşı Bedri kumandasında Antakya havalisine bir kuvvet gönderildi. Bunlarla Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti azaları arasında gizli temas başladı. Fakat Fransızların yaptığı askeri harekat üzerine Yüzbaşı Bedri kuvvetleri bu havaliden çekilmek mecburiyetinde kalmıştı. Bu kuvvetlerle Müdafaai Hukuk Cemiyeti adına Selim Murat nam-ı müstearıyla muhabere eden Ahmet Türkmen kaçarak Gaziantep'e iltica etti. Bundan sonra Maraş'tan ikinci defa Özdemir kumandasında bir akıncı kuvvet daha gönderildi. Türk köyleri şimalden gelen her kuvvetle birlikte ayaklanıyordu. Buna karşılık Fransız idarecileri de askeri harekat yaparak köyleri yakıp yıkıyor, yağma ettiriyor ve ellerine geçirdikleri suçluları hapis, nefiy ve idam cezaları ile mahkum ediyorlardı. Yüzbaşı Asım' ın da dahil olduğu Özdemir kuvveti cenuba doğru gelirken yolda Asım, eski çeteci arkadaşlarından şaki bir Arabın kurşunu ile öldürülmüştü.
Özdemir teşkilatı genişlemekte ve tam bir milli mücadele manzarası almakta iken Ankara İttilafnamesi ilan edildi. Şimalden gelen kuvvetler çekilip gittiler ve yerlilerden bunlara iltihak etmiş olanlar da dağılmak mecburiyetinde kaldılar. Bu suretle de Kuvayı Milliye'nin bu mıntıkada devam etmesi için yapılan gayretlerden, zaman ve şartlar yardım etmediğinden beklenen netice elde edilemedi.